3 hafta önce | Okunma Sayısı : 95
Belirti vermeden ilerleyebiliyor
Tıbbi adıyla hepatosteatoz olarak bilinen karaciğer yağlanması, karaciğer hücrelerinde aşırı yağ birikmesi sonucu ortaya çıkıyor. Hastalığın ilk evrelerinde genellikle ağrı, bulantı veya yorgunluk gibi belirgin bir şikâyet görülmüyor. Bu nedenle hastalık “sessiz ilerleyen tehdit” olarak tanımlanıyor.
En önemli risk faktörleri
Uzmanlara göre fazla kilo, insülin direnci, tip 2 diyabet, yüksek kolesterol ve trigliserid düzeyleri karaciğer yağlanması riskini artırıyor. Ayrıca alkol kullanımı, fast food tüketimi, hareketsizlik ve bazı ilaçlar da hastalığın seyrini olumsuz etkiliyor.
Tanı laboratuvar ve görüntüleme ile konuluyor
Karaciğer yağlanması genellikle rutin kan testlerinde karaciğer enzimlerinin yüksek çıkmasıyla fark ediliyor. Ultrasonografi ise hastalığın varlığını ve derecesini tespit etmede en sık kullanılan yöntemlerden biri. Gelişmiş evrelerde ise karaciğer biyopsisi gerekebiliyor.
Tedavi yaşam tarzı değişikliğiyle başlıyor
Hastalığın geri döndürülebilir olduğu vurgulanıyor. Uzmanlar, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, sebze ve lif ağırlıklı beslenme ile alkolün tamamen bırakılmasının tedavide en etkili adımlar olduğunu belirtiyor. Diyetisyen kontrolünde hazırlanan beslenme programları ve doktor gözetiminde yapılan egzersiz planları, hastalığın ilerlemesini durdurabiliyor.
İlerlemiş vakalarda siroz riski
Tedavi edilmediğinde karaciğer yağlanması iltihaplanmaya, ardından da karaciğer yetmezliği veya siroza yol açabiliyor. Bu durumlarda karaciğer nakli dışında etkili bir tedavi yöntemi bulunmuyor. Uzmanlar, erken tanı ve düzenli kontrollerin hayati önem taşıdığı konusunda uyarıyor.