1 hafta önce | Okunma Sayısı : 53
Gazze Hükümeti Medya Ofisi, 10-31 Ekim tarihleri arasında yalnızca 3 bin 203 ticari ve yardım kamyonunun Gazze’ye malzeme ulaştırabildiğini bildirdi. Bu rakam, ateşkes anlaşması kapsamında Gazze’ye günlük girmesi planlanan 600 tırın yalnızca yüzde 24’üne denk geliyor. Yani Gazze’ye günde ortalama 145 tır yardım girişi sağlanabiliyor.
Filistinli yetkililer, İsrail’in, ABD arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkes anlaşması sonrasında dahi yardımların büyük kısmını engellemeye devam ettiğini belirtiyor. İsrail’in sınırlamaları nedeniyle Gazze’de gıda, su, ilaç ve diğer temel ihtiyaç malzemelerine erişim büyük ölçüde kısıtlı durumda.
İsrail’in iki yıldır süren askeri bombardımanları sonucunda binlerce ailenin evi yıkıldı ve birçok kişi barınacak yer bulamıyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü, BM İnsani Yardım Ofisi’nin “İsrail yetkililerinin yönlendirmeleri” nedeniyle yardımların toplanmasında ciddi kısıtlamalar yaşandığını belirtti.
Mısır Bu Sürecin Neresinde Duruyor?
İsrail, Gazze ile Mısır arasındaki Philadelphia Koridoru olarak bilinen sınır hattını tamamen kontrol altına almak istiyor. Başbakan Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada “Koridorun kapatılması gerektiğini” belirterek, Gazze’ye yönelik operasyonların devam edeceğinin sinyalini verdi.
Philadelphi Koridoru, Gazze ile Mısır arasındaki 14 kilometrelik kara şeridi boyunca uzanıyor. 1979’daki Mısır-İsrail barış anlaşması sonrasında tampon bölge olarak oluşturulan bu hat, Filistin topraklarının dış dünya ile kurduğu tek bağlantı noktası olma özelliğini taşıyor.
2005 yılında İsrail’in Gazze’den çekilmesiyle birlikte koridorun Mısır tarafında 750 asker konuşlandırılmış, Filistin tarafının kontrolü ise Filistin Yönetimi’ne bırakılmıştı. Ancak Hamas’ın 2007’de bölgenin kontrolünü tamamen ele geçirmesiyle dengeler değişti.
Mısır, yıllardır tüneller aracılığıyla yapılan kaçakçılıkla mücadele ettiğini açıklasa da İsrail, Kahire’nin bu konudaki çabalarının yetersiz olduğunu öne sürüyor.
Netanyahu’nun Hesabı Ne?
Beyrut Amerikan Üniversitesi araştırmacılarından Rami Khouri’ye göre, Netanyahu iç politikada ciddi bir baskı altında. Gazze’deki savaşın uzaması, rehinelerin hâlâ kurtarılamamış olması ve uluslararası eleştiriler, İsrail Başbakanı’nı zor durumda bırakıyor.
Khouri, Netanyahu’nun bu tür açıklamalarla hem iç kamuoyunu sakinleştirmeyi hem de Mısır ve ABD ile yürütülen diplomatik müzakerelerde avantaj sağlamayı hedeflediğini belirtiyor.
Ayrıca uzmanlar, İsrail’in Philadelphia Koridoru üzerindeki kontrolünü yeniden ele geçirmesinin Gazze’nin fiilen tamamen yeniden işgali anlamına geleceği konusunda hemfikir. Mısır ve Hamas, bu duruma kesinlikle karşı çıkıyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Filistinlilerin zorla Sina’ya göç ettirilmesine izin vermeyeceklerini defalarca vurguladı.
Kuzeyde Yeni Bir “Tampon Bölge” Planı
İsrail, geçtiğimiz ay Gazze’nin kuzeyinde de yeni bir tampon bölge oluşturma fikrini gündeme getirdi. Bu plan, Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği saldırıların bir benzerinin yaşanmasını önlemeyi amaçlıyor.
Ancak ABD yönetimi bu fikre sıcak bakmıyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Washington’un “Gazze’nin coğrafi sınırlarının daraltılmasına karşı olduğunu” belirtti. ABD ayrıca, İsrail’in Gazze’de doğrudan askerî varlık göstermesine karşı çıkıyor ve güvenliğin Filistin Yönetimi tarafından sağlanması gerektiğini savunuyor.İsrail’in saldırılarının 13. haftasına girildiği bu dönemde, 21 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Gazze’deki halk, hem bombardımanların hem de yardım kısıtlamalarının yarattığı insani felaketle karşı karşıya.
İsrail’in Philadelphia Koridoru üzerindeki ısrarı, sadece bölgesel gerilimi tırmandırmakla kalmıyor, aynı zamanda Mısır ve ABD ile ilişkilerinde de yeni bir kriz başlığı yaratıyor.
Gazze’de ise insanlar hâlâ aynı soruyu soruyor:
“Ne zaman gerçek bir ateşkes ve özgürlük gelecek?”
El Cezire